Hospital Manager – Özel Sağlık Sektöründe Büyüme, Fırsatlar ve Zorluklar – Aralık 2024

0
334
image_printYazdır

OHSAD Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat ile sağlık sektörünün büyüme trendlerini, yatırım fırsatlarını ve finansman zorluklarını değerlendirdik. Dr. Bahat, özel hastane gruplarının geleceğine ilişkin öngörülerini, küçük ve orta ölçekli hastaneler için alternatif finansman modellerini, küreselleşen Türk hastane markalarını ve sektörün geleceğine dair önemli tespitlerini hospitalmanager ile paylaştı.

H.M: Özel sağlık sektöründe son dönemde yaşanan hızlı büyümeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

R.B: Türkiye’de son 5 yıl içinde 10’a yakın hastane markası, 30’a yakın merkez ve hastane açılmış durumda. Bu özel sağlık sektörü açısından global yatırımcı beklerken global yatırımcıya dönüşmek gibi bir prestij anlamına geliyor. Bunu çok değerli buluyorum. Tabii sebebini sorarsanız Türkiye’deki planlama sebebiyle ve ekonomik zorluklar sebebiyle, kredilendirme zorlukları sebebiyle sektörün sıkışması buna bir sebep. Ancak diğer ölçekte baktığımızda markalarımız artık global oyuncu oluyor ve markalarımız çok değerli. Bizim markalarımızla beraber yurtdışında bizimle yatırım yapmak isteyen çok ciddi yatırımcılar var. Artık sadece ürün satmak yerine, markalaşarak markamızı satmayı hedefleyebiliyoruz. Bunun giderek artacağını ve önümüzdeki 5 yıl içinde bu üçe katlanacağını düşünüyorum. Çünkü birçok hastanenin yurtdışı ile görüştüğünü ve yatırım yapmak için uğraştığını biliyorum.

H.M: Özel hastane gruplarının Özel Yatırım Fonları ile kurdukları iş birlikleri hakkında neler söylemek istersiniz?

R.B: Özel hastanelerin yatırım fonlarıyla kurduğu ilişkiler, eğer fon karlıysa, itibarlıysa sektör de büyüyebiliyorsa çok iyi bir örnek.

Daha çok özel yatırım fonunun ülkemize girmesini istiyoruz ve bunun için de öncelikle halkımızı şifaya kavuşturmak, sonrasında da yatırımcılarımıza para kazandırmak ve itibarlı kurumlar olmak zorundayız. Dünyadaki enflasyon ve faiz ortamının düzelmesi ve ülkemizin de bu sıkıntılı yıldan sonra rahatlamasıyla beraber önümüzdeki yıllarda yatırım yapılabilir ülkeler sınıfına girdiğimizde çok kuvvetle muhtemel fonların iştahı tekrar kabaracaktır. Kabarması da lazım, çünkü Türkiye bölgesinde özellikle sağlıkta çok büyük bir güç olmaya devam edecek ve Türk yatırımcılar olmadan Avrupa’da ve etrafımızdaki coğrafyada özel sağlık yatırımlarını birisinin kurtarması çok zor. Yani böyle bir yatırım yapacaksa da bu şirketlerin Türkiye’deki markalarla yapması bence hem onların lehine hem de Türk sağlık sisteminin, özel sağlık sisteminin lehinedir.

H.M: Özel hastane sektöründe önümüzdeki dönem halka arz ilgisi bekliyor musunuz?

R.B: Türkiye’deki halka arzların daha yoğunluklu olmasını beklerdim. Herhalde o ölçeğe çok ulaşamadılar ama bir büyüme ve finans modeli olarak halka arz her hastanenin ajandasında tutması gereken bir şey. Belki bundan sonra grup zincir hastane olmayan hastaneler bir araya gelerek markalarını halka arz etmeyi birlikte tartışabilirler. Böyle düşüncelerimiz de var. Ama sektöre sermaye girişi olmazsa yenileme, büyüme, yurtdışına yatırımlar sekteye uğrar. Ben bir finansman modeli olarak da aynı zamanda sistemi zapturapt altına alma açısından da halka arzı kıymetli buluyorum.

H.M: Finansman zorluğu içinde olan küçük ve orta ölçekli hastanelere hangi finansman modellerini önerirsiniz?

R.B: Finansman zorluğu içinde olan hastanelerin bu yüksek faiz ortamında bankadan borçlanarak finansman problemlerini çözmeleri zor gözüküyor. Bu ya stratejik ortak almalarıyla mümkün, ya halka açılmalarıyla mümkün ya da ortakların şirketlerine para koymasıyla mümkün. Ama bir hastanede finansman açığı varsa ya borçlanmada ya hizmet sunumunda ya da planlamada şirket yönetiminin ya da ülkenin sorumlu olduğu bir problem var demektir. Ama biz Türkiye’de özellikle konjonktürel olarak bu finansman zorluğuyla çok sık karşılaşıyoruz. Çünkü öngörülebilir bir enflasyon, öngörülebilir bir ücret artışı, öngörülebilir bir enerji maliyeti artışı ya da öngörülebilir bir Sağlıkta Uygulama Tebliği(SUT) fiyat artışı olmadığı için genellikle belirsiz bir suda yüzüyoruz. Bu sebeple de finansı daha doğrusu nakit akışını çevirmekte hastanelerimizin şu sıralar önemli bir kısmı zorlanıyor. Ama nakit akışı da şirketler için her şeydir. Yani batacak düzeye gelmeden şirketlerin nakit akışı eğer önceden aksayacak gibi riskleri varsa bu durumda satıştan ortaklığa kadar bir sürü yöntemlerden bir tanesini seçmelerinde ciddi fayda var.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz