Perşembe
Aralık, 12
Ana SayfaHaberlerBasında OHSADHayatımız Sigortalı - Tamamlayıcı Sağlık'a Hep Birlikte Sahip Çıkmalıyız - Aralık 2022

Hayatımız Sigortalı – Tamamlayıcı Sağlık’a Hep Birlikte Sahip Çıkmalıyız – Aralık 2022

image_printYazdır

Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) tarafından düzenlenen 9’uncu Ulusal Kongre’nin 2’nci günündeki panelde, sigortacıların artık ödeyen olmaktan fazlasını yapması gerektiği vurgulanırken, tamamlayıcı sağlık sigortasının da teşvik edilmesinin önemine dikkat çekildi.

Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) tarafından bu yıl – ‘Geleceğe Liderlik Etmek’ teması ile düzenlenen 9’uncu Ulusal Kongre, sağlık ve sigorta sektörlerinin paydaşlarını bir araya getirdi. 3-6 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen Kongrenin 2’nci gününün açılışında, ‘Bugünden yarına özel sağlık sigortaları’ konulu bir panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantarın yaptığı panelde Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, sağlık sigortacılığının dünü, bugünü ve geleceği hakkında önemli bilgiler paylaştı. Panelde sigortacıların artık ödeyen olmaktan fazlasının yapması gerektiği vurgulanırken, tamamlayıcı sağlık sigortasında da (TSS) vergi teşvikinin gerekli olduğu kaydedildi.

Ya dijital olacağız ya da var olmayacağız

Panelde dijitalleşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Özdemir, “Dijitalleşmemiz değil, doğuştan dijital olmamız gerekiyor. Ya dijital olacağız ya da var olmayacağız. Tüm süreçleri dijitalleştirmemiz gerekiyor” dedi. Yeni çıkan yönetmelikle beraber uzaktan sağlık hizmetlerinin daha kullanılabilir bir hale geldiğini belirten Özdemir, “Bunun gelecekte de çok önemli olacağını düşünüyoruz. Sağlık hizmetlerinde ulaşılabilirlik, kalite ve adet anlamında dünyanın en iyisiyiz. Ülkemizde kaliteli hizmet almak, hekimle karşı karşıya gelmek kolay ve daha çok tercih ediliyor.

Bu uzaktan sağlığın yaygınlaşmasına engel teşkil edebilir, ancak biz buna rağmen bu alanda yatırım yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Önleyici, koruyucu sağlık hizmetleri, kronik hastalık yönetimi ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinin hem şu an hem de gelecek için çok önemli olduğuna vurgu yapan Özdemir, “Bunları kapsayan bir ekosisteme ihtiyacımız var, sigortacılar olarak çok önem veriyoruz; ama bunu da yine tüm paydaşlar olarak sinerji yaratarak yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Yenilenme oranlarına da değinen Özdemir, sürdürülebilirlik açısından müşteri poliçelerinin yenilenmesinin çok önemli olduğunun altını çizerek, “Sağlık sigortasında ortalama 18 yıl hizmet veriyoruz. Öngörülemez maliyet artışlarını fiyatlama ile kompanse etmeye çalışıyoruz. Yenileme oranlarında alternatifler sunuyoruz. ÖSS ve TSS’de beklediğimiz oranda bir düşüş var ama bunun böyle sürmemesi bizim için önemli” dedi.

İyi bir ekonomi için iyi işleyen bir sigorta sistemi şart

Panelde yaptığı sunumda, ne kadar önlem alınırsa alınsın, kişiler ve kumruların talihsiz olaylarla karşılaşabildiğin! ve çeşitli risklere maruz kaldığını belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk, iyi işleyen bir ekonomik sistem için iyi işleyen bir sigorta sisteminin şart olduğunu söyledi. Türkiye’de tüm branşlar dahil sektörün toplam prim üretiminin 10 milyar dolar olduğunu belirten Erberk, “Bunun yüzde 15’ini sağlık branşı üretiyor. Fon birikimi ve büyüme, sağlık sigortacılığının iki önemli bileşeni. Büyümede sıkıntı yok. Pandeminin de etkisiyle yıllık yüzde 50 bir büyüme var” dedi. Sigortacılığın dünyanın hiçbir yerinde yüksek kâr marjıyla çalışan bir sektör olmadığına dikkat çeken Erberk, “Sürdürülebilir olmak ve topluma katkı sağlamak için uygun olan da bu. Şirketler de fon birikimlerini sermayelerine eklemek durumundalar. Bunu yapmazlarsa ya piyasadan çekilirler ya da reasürans işlemleri yaparak yurt dışına fon aktarımı yaparlar. Sağlık sigortacılığında mali gelirimiz, teknik bileşendeki olumsuz tabloyu şu anda telafi edebiliyor; ama bu mevcut ekonomik düzende yeterli mali geliri elde etme olasılığımız giderek düşüyor. Kaynaklarımızı daha iyi kullanıp daha etkin bir şekilde yönetmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Şehir hastaneleri de TSS’ye dahil olmalı

TSS ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erberk, TSS’nin çok daha hızlı büyüdüğüne dikkat çekerek, “TSS’nin baskınlığı devam ediyor ve trend değişiyor, TSS 3,1 milyon kişiye ulaştı. Penetrasyon artışı açısından bu büyümeden memnunuz; ancak hizmet sağlayıcıların bu büyüme trendine adaptasyonu noktasında endişelerimiz var. Bazı hizmet sağlayıcıları, TSS anlaşması yapmak istemiyorlar. Şehir hastanelerinin TSS’ye dahil olmasının önemli olacağını düşünüyoruz” dedi. Türkiye’de 33 yaştan daha genç insanın büyük bir kısmının sağlık sigortasına sahip olmadığına dikkat çeken Erberk, “Bu anlamda bir bilinç yaratmak istiyoruz. Gençleri davet etmek için farklı alternatifler üretiyoruz. Uygun ödeme  koşulları oluşturuyoruz. Onları sistemin içine almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Sayısı hızla artan sigortalıya hizmet verme konusunda doktorlar tarafında bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Erberk, günü birlik cerrahinin yaygınlaşması, sağlık hizmet süreçlerinin online olarak gerçekleştirilmesi ve kamunun standart tanı-tedavi kılavuzları oluşturmasının bu anlamda olumlu etki yaratacağını söyledi.

Tele-sağlık geleceğin yıldızı olacak

Sağlık sigortacılığında dijitalleşme ve değer temelli sağlık hizmetinin en önemli iki gündem maddesi olduğunu ifade eden Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, “Tele-sağlık pandemiyle birlikte parladı ancak, gelecekte de çok önemli olacak. Özellikle bölgesel olarak sağlık hizmetine ulaşılamadığı durumlarda önem kazanacak. Ülkemizde de 2022 yılının şubat ayında yayımlanan ilgili yönetmeliğin ardından tele sağlık alt yapılarının hayata geçirilmesi için gerekli regülasyon sağlandı. Sigorta şirketleri de bu uygulama sağlayıcılarına finansal açıdan destek oluyorlar” dedi. Oksay, ayrıca yakın gelecekte ‘wellness’ benzeri önleyici sağlık hizmetleri ile akıllı ilkyardım sistemleri ve giyilebilir teknolojilerin de insan hayatının temel ihtiyaçları arasında yer alacağını söyledi.

Uzun süreli sağlık sigortası’ üzerinde çalışıyoruz

Yeni bir sağlık sigortası ürünü üzerinde çalıştıklarını belirten Oksay, ‘Uzun süreli sağlık sigortası’ adını verdikleri ürünün ödenen primlerle mevcut yıldaki riskleri karşılamanın yanında yaşlılıkta kullanılmak üzere rezerv oluşturabileceğini, yaşlandıkça artan sağlık harcamalarının gençlikte ödenen primlerle destekleneceğini ve bu yolla erken yaşta özel sağlık sigortası sahibi olmanın teşvik edileceğini belirtti.

Vatandaşı memnun edecek sağlık sistemi kurgulanmalı

Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) tarafından bu yıl ‘Geleceğe Liderlik Etmek’ teması ile düzenlenen 9. Ulusal Kongrenin 2’nci gününde açılıştaki panelin hemen ardından “Sektör Konuşuyor: Kamu b Özel Sağlık Hizmet Sunucuları Perspektifinden Sağlıkta Geleceğin Vizyonu” konulu bir panel düzenlendi. SASDER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yiğit’in oturum başkanı olduğu panele, konuşmacı olarak İstanbul il Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu ile OHSAD Başkanı Reşat Bahat katıldı. Konuşmasında, sağlık sisteminde gelecek vizyonunu belirlerken, bireylerin davranışları ve beklentilerindeki değişikliklerin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Memişoğlu, “İnsanoğlu, zamanının değerli olduğunu düşüyor ve ‘Benim zamanımı boşa geçirmeyin’ diyor. Gelecekte de insanoğlunun zamanını boşa geçirmeyecek ve hata yapmayacak sağlık sistemleri başarılı olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Yeterli hizmet sunucusu yok!

Konuşmasında tamamlayıcı sağlık sigortası (TSS) ile ilgili sorunları dile getiren OHSAD Başkanı Reşat Bahat, şunları söyledi: “Günümüzde, sağlık sigortalı sayısı 6 milyon küsur. Ancak, bu sayı 8-10 milyon olduğunda tehlike başlayacak. Çünkü, bugün 567 özel sağlık sunucusu var. Bunların 70’inin ruhsatı satılık. 100 tanesinin de satılık; ancak alan yok. Yani, yeterli hizmet sunucusu yok. Bu ödeme biçimiyle maliyetler arttığında doktorlar da bir süre sonra TSS hastalarına kötü davranmaya başlar. Hastanelerin marka değeri düşer. TSS, 2’nci sınıf sigorta haline gelir. Vatandaşı memnun edecek bir sağlık sistemi kurgulamalıyız. Vatandaşın memnuniyeti de hekimin, hemşirenin, sağlık çalışanının ve işletmecinin memnuniyetinden geçiyor.”

Sağlık’ta önemli rol üstlendik; ancak alınacak çok yol var

Sigortacılar olarak sağlık alanında önemli bir rol üstlendiklerini, ancak daha alınacak çok fazla yol olduğuna dikkat çeken Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, “Sigortacıların ödeyen olmaktan fazlasını yapması gerekiyor. Hastalıkların engellenebilmesi adına önleyici koruyucu çözümler sunan, kronik hastalıklarda hastaların yanında olan, sadece tedavi etmekle kalmayıp bunun psikolojik etkileri için de çözüm üreten ve hasta yakınlarını gözeten bir sistem kurmak gerekiyor. Bu rol önemli, bunu üstleniyoruz ama tam bu noktada değiliz. Gidecek çok yol var ve bunu tek başımıza sigortacılar olarak gerçekleştirmemiz zor. Tüm paydaşların ortak aklı ile bunu yapmamız gerek. Kongrenin de gelecek için iyi bir sinerji yaratacağını düşünüyorum” dedi.