Türkiye’nin en büyük sağlık sektör buluşması olan Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği’nin (OHSAD) her yıl geleneksel olarak düzenlediği, bu yıl 12.si gerçekleşen ‘Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları’nın ikinci gününde 4 ayrı oturumla ‘Sağlık Bakanlığı Mevzuat Uygulamaları’, ‘Sağlıkta Yeni Trendler ve Öngörüler’, ‘Holistik Sağlık Hizmeti’ ve ‘Medyada Sağlık’ konuları masaya yatırıldı.
SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI MASADA:
Her biri kendi alanının en yetkin isimleri olarak oturumlarda konuşmacı olarak yer alan isimler sağlık sektörünün beklenti ve sorunlarını tartışmaya açtı. ‘Sağlık Bakanlığı Mevzuat Uygulamaları’ temasıyla Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr Ahmet Tekin’in moderatörlüğünde gerçekleşen üçüncü oturumda ilk sunumu Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü (SGHM) Özel Hastaneler Dairesi Başkanı Ahmet Aydınlı yaptı. Aydınlı Basamaklandırma Yönetmeliği ve Uzaktan Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’ne ilişkin bilgiler verdi.
ÖZEL HASTANELERİN TALEPLERİ:
Daha sonra söz alan OHSAD Temsilcisi Sedat Şimşek, özel sağlık hizmet sunucularının taleplerini sıraladı. Şimşek, sektörün sıkıntılarıyla ilgili zaman zaman sektörü rahatlatacak küçük de olsa bazı adımlar atıldığını belirterek, özel sağlık sektörünün büyümesi için önerilerini sıraladı. Özel sağlık hizmetlerinde kaliteyi daha üst noktalara taşımak için Sağlık Bakanlığı’nın desteğine ihtiyaç duyduklarının altını çizen Şimşek, atılabilecek adımları ve talepleri şöyle sıraladı:
DOKTORLARA NÖBET KADROSU AÇILSIN:
Hekimlere nöbet kadrosu açılması, ruhsat birleşmelerinde iller arası planlamanın kaldırılması, özel hastanelerin birbirlerine yatak devrine izin verilmesi, Sağlık Bakanlığı ile kadro becayişinin yeniden yürürüğe girmesi, emekli olmuş ancak 60 yaşını doldurmamış doktorlara da kadro dışı çalışma izni verilmesi, geçici olarak ruhsatı askıya alınan hastanelerin pandemi koşulları da göz önüne alınarak ek süre verilmesi, yatak artış taleplerinin şeffaf öngörülebilir kriterlere bağlanması, BİMER, CİMER gibi şikayet sahalarına gelen şikayetlerin filtreden geçerek işleme konulması, cezaların yıkıcı değil caydırıcı olması…
EN BÜYÜK KATKI ÖZEL HASTANELERDEN:
Talepler üzerine söz alan oturum moderatörü SHGM Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tekin, Sağlık Bakanlığı’nın tesislerinin nitelikli ve konforlu hale gelmesinde en büyük katkıyı özel sektörün verdiğini belirterek; ‘Haklarını yiyemeyiz, özel sektör bize çok ciddi katkılar sağladı. Pandemi döneminde en gelişmiş ülkelerde bile yer bulamayıp sedyelerde yatan hastaları Türkiye’de görmedik. Buradan özverili şekilde çalışan tüm sağlık çalışanlarına teşekkürü borç biliyorum.’ diye konuştu.
KAMUYU KORUMA REFLEKSİ:
Prof. Tekin, özel sektörün taleplerinin çok anlaşılır oldığunu ancak kamuyu koruma refleksiyle bazı kararların alınmak zorunda olduğunu kaydetti. Tekin, kamu olarak Türkiye’nin her yerinde vatandaşlara nitelikli sağlık hizmeti sunmak zorunda olduklarını da belirterek, ‘Kamunun karşı tarafı hiçbir zaman engelleme refleksi yok, kendini koruma refleksi var. Bazı engelleri koymak zorundayız. Son dönemde hekimlerin yurtdışına gitmesi gündemde. Kamu olarak hekimlerimizin çalışma şartlarını düzenlemek konusunda elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Malpraktis davaları ve sağlık çalışanlarına şiddet konuları çok önemliydi. Hekimlerin ve sağlık çalışnalarının maaşları konusu elbette çok önemli, onları mutlaka düzenlemek lazım ama malpraktis davaları ve sağlıkta şiddet konusu ekonomiyle kıyaslanmak istense, kıyas kabul etmez. Bu konuda yasa Meclis’ten geçerse özel sektör de aynı şartlardan yararlanacak.’ dedi.
YOĞUN ÇALIŞMAMIZ VAR:
Prof. Tekin, sağlık çalışanlarının maaşlarında düzenleme yapılması konusunda yoğun çalışma yürüttüklerini belirterek, ‘Umarım o da olumlu sonuçlanır. Bizim sağlık çalışanlarımız ne kadar kızsa da çok vicdanlılar. Ne kadar kızsalar da vatandaşa en iyi hizmeti vermeye devam ettiler. Kadro devri konusunda yüzde 10 talebini yapabiliriz, bunu kendi aramızda da konuşuyoruz. Onun için bir adım atacağımızı söyleyebilirim. Nöbet kadrosu verilmesi konusu zor görünüyor, ama yine de çalışalım. Emekli olan hekimlere özel hastanelerde çalışma izni verirsek bu emekli olan hekim sayısını artırabilir. Buna çok sıcak bakılabileceğine inanmıyorum.’ ifadelerini kullandı.
4-5 YIL HEKİM YANGINI VAR:
Oturumun soru cevap kısmında OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat söz aldı. Dr. Bahat, hekime olan aşırı talebin beklenen bir durum olduğunu belirterek, sektörün taleplerine ilişkin önerilerde bulundu. Dr. Bahat, sorunların çok hızlı çözülmesi gerektiğini belirerek, ‘3.basamağı büyüme anahtarı olarak gördüğünüzü anlıyorum. Kovid sürecinde birbirimize destek olduk, bu süreçte verilen geçici müsaadelerin gerçekten geçiçi olduğu görülürse artık kimseyi yanınızda bulamazsınız. Artık o yatakların tescil edilmesini bekliyoruz. Pandemi sürecinde hekime ulaşamayan, ameliyat olamayan insanların sağlıkta aşırı talep artışı yaratmasını bekliyorduk. Hastanelerin hunharca birbirlerinden sağlık personeli çekmeye çalışma sebepleri de bu. Çok fazla hekim sayısına gelecekte çok ihtiyaç olmayabilir ama 4-5 sene yangın var.’ diye konuştu.
HEDEFSİZ BIRAKMAYIN:
Dr. Bahat, özel sağlık hizmet sunucularının hedefsiz bırakılmaması gerektiğini de belirterek ‘Özel hastanelerdeki uzman sayısı 16 bin. Bu zaten 12-13 bindi. Bir artış yok. Baskı muayenehane sayısını artırmış ve 8 bine ulaşmış. Yurtdışına giden hekim sayısı 3 – 4 bin. Bunu siyasete anlatalım, çok fazla tartışalım ama çok hızlı çözelim.’ diye konuştu.
SAĞLIKTA YENİ TRENDLER:
Kurultayın 4. oturumu ‘Sağlıkta Yeni Trendler ve Öngörüler’ temasıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü OHSAD Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Güzel’in yaptığı oturumda önce Kurultay sponsorlarından PUSULA’nın sponsor sunumu gerçekleştirildi. Kürsüye çıkan Pusula Yazılım Genel Müdürü Fatih Çiftçi, yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgiler paylaştı. Çiftçi, ‘Biz aslında oyunun sadece küçük paydaşıyız. Biz sadece sizin vizyonunuza ilişkin çözüm üreten küçük bir paydaşız. Nasıl ilerleyeceğimizi siz belirliyorsunuz aslında’ diye konuştu.
SEKTÖRE DEVLER GİRDİ, POZİSYON ALIN:
Daha sonra kürsüye konuşmacı olarak çıkan Güven Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Banu Küçükel değerlendirmelerinde, iletişimde teknoloji devlerinin yarışları ve yapay zekada gelinen noktaya ilişkin bilgiler verdi. Bir seneden az bir sene içinde sağlık sektörüne dev firmaların girdiğini belirten Küçükel, ‘Multimilyar dolarlar harcayarak gelen devlerin de içinde olduğu bir sistemde ortalama sağlık hizmet sunucuları sıkışmış durumda.’ dedi. Hastanın erişebildiği noktaların çok iyi yönetilmesi gerektiğini belirten Küçükel; maliyetin de göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti. Hastane tanımını değiştirmenin zamanının geldiğini söyleyen Küçükel, ‘Hastaneleri şifahanelere dönüştürmemiz lazım. Evdeki hastane konuşuluyor artık. Yaşlı bakım çok büyük bir sektör olacak. İlaç firmaları kişiye bağlı ilaçlar geliştirecek. Edilgen bir hasta portföyü yarınlarda yok.’ diye konuştu.
VERİ SÜPER AKIŞKAN OLMALI:
Küçükel’in ardından söz alan Abbott Merkez Diagnostik Divizyonu Türkiye, İran, Azerbaycan, Gürcistan, Lübnan, KKTC Bölgesi Genel Müdürü Yelda Ulu Colin yaptığı konuşmada, sağlığın ucuzlaması, yeni teknolojilerin çıkması için verinin süper akışkan ve sürdürülebilir olması gerektiğini belirtti. GE Healthcare Türkiye, İran ve Orta Asya Genel Müdürü Mustafa Yıldırım ise, sağlık harcamalarında maliyetlerin sürekli arttığını kaydetti. Yıldırım, ‘Beklediğimiz artık post efektif, maliyeti azaltıcı çözümler. Yüksek gelir grububun sağlığa erişimi fazla ve gelir düştükçe sağlığa erişim de azalıyor. OECD verilerine göre hastalığı önlemek için ödenen bedel yüzde 3 ve biz hastalığı önlemek için değil tedavi etmek için para ödüyoruz.’ ifadelerini kullandı.
310 BİN DOKTORA İHTİYACIMIZ VAR:
Tez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cenk Tezcan ise konuşmasında, Türkiye’nin OECD ortalamasını yakalayabilmesi için 310 bin doktora ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Türkiye’de doktora gitme sıklığının bir yıl içinde 400 binin üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Türkiye’deki sağlık sistemi için yeni düşünce kalıplarına, yeni iş modellerine, yenilikçi çözümlere ihtiyaç bulunduğunu belirten Dr. Tezcan, gelecekte sağlık elemanı açığının artacağını, maliyetlerin de 8 trilyondan 11 trilyona ulaşacağını öngördüğünü kaydetti.
HOLİSTİK SAĞLIK KONUŞULDU:
Beşinci oturum Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur moderatörlüğünde gerçekleşti. Prof. Sur, ‘Halk Sağlığı Anlayışında Holistik Yaklaşım’a ilişkin bilgiler verdi. Çevresel Sağlık Riskleri üzerinden halk sağlığına yönelik bir sunum da gerçekleştiren Prof. Sur, halk sağlığı açısından tarımda pestisit kullanımından su ve hava kirliliğine kadar pek çok noktada derin ve kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyledi. Prof. Sur halk sağlığı açısından holistik yaklaşımın çok ama çok önemli olduğunun altını çizerek konuşmasını tamamladı.
HOLİSTİK TIBBA FELSEFİ YAKLAŞIM:
MLP Care Süreç Yönetimi Direktörü Dr. Taner Özcan 5. oturumun ilk konuşmacısı olarak kürsüye çıktı. Holistik tıbba kavramsal ve felsefi olarak yaklaşılmasının önemli olduğunu belirten Özcan, sağlığa ilişkin 3 temel yaklaşım bulunduğunu ve tarihsel süreç içinde her birinin farklı dönemlerde öne çıktığını kaydederek, ‘Holistik adı altında bunun içine giren birçok tıbbi uygulama, yaşam koçu, lider kişiler aracılığıyla yapılan uygulamalar var. Bu uygulamaların holistik tıptan kesin çizgilerle ayrılması gerekli ve ehil olmayan kişilerce yapılması engellenmeli.’ dedi.
SAĞLIKTA ŞİDDETTE SİSTEM SORUMLU:
Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Bostan oturum konuşmacısı olarak söz aldı. Prof. Bostan hasta psikolojisine değinerek, ‘Hasta ilgi ve şefkat istiyor. Teselliye ihtiyaç duyuyor ve tedavi olurken kendisine dost arıyor.’ dedi. Hekimlerin davranış stillerini nelerin etkilediğine yönelik bir çalışma da yürütütüklerini söyleyen Prof. Bostan hastanın durumu ve çalıştığı kurumdan aile ve sosyal çevresine kadar pek çok etkili faktör olduğunu belirtti. Sağlık çalışanrına yönelik şiddette sistemin sorumlu olduğunu da vurgulayan Prof. Bostan, ‘ Sağlık sisteminin 3 sorunu var. Yoğunluk, yorgunluk ve yobazlık… Yobazlık doğrudan kişiyle alakalı. Ama üçünü de çözmek lazım.’ diye konuştu.
HASTALIKTA NEDENSELLİĞE ODAKLANILMALI:
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Topuzoğlu ise konuşmasında, sağlığı yönetmek için kişinin bebekliğinden yaşlılığına kadar bütüncül bir yaklaşım içinde bulunmanın önemli olduğunun altını çizdi. Prof. Topuzoğlu, şu anki sağlık sisteminin hasta olduktan sonra hastayı tedavi etmeye yönelik olduğunu belirterek, tedavide yüksek teknolojiyi arayarak sistemi dengeye getirmenin imkansız olduğunu söyledi. Topuzoğlu, ‘Tedavi boyutuna odaklanıldığında sistemin sürdürülebilir olmadığı dünyada da kabul edildi. Hastalıkta nedenselliğe müdahale eden sistem başarılı olacaktır.’ diye konuştu.
HASTA BAKIMI TANIMI EVRİMLEŞİYOR:
Planetree Direktör Yardımcısı İlkay Baylam da oturum konuşmasıcısı olarak Kurultay’da yer aldı. Holistik Sağlık Hizmeti’nde hasta ve hasta yakını odaklı yaklaşımlar olduğunu belirten Baylam, hasta odaklı bakım tanımının hastaların kaygıları doğrultusunda evrimleşmeye devam ettiğini belirterek, bakımda kalite ve bakıma erişim konusunun önemli olduğunu kaydetti.
MEDYADA SAĞLIK KONUŞULDU:
Kurultayın 2.gün son oturumunda “Medyada Sağlık” masaya yatırıldı. Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda önemli bilgiler paylaşıldı. Doğan, medyada sağlığa ilişkin önemli haberler yaptıklarını belirterek, sözü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş’e bıraktı. Güneş konuşmasında, pandemi sürecinde medyanın sağlık haberciliği açısından en güçsüz dönemini yaşadığını belirterek, sağlık habercilerinin sayısının yeterli olması durumunda vatandaş açısından pandemi sürecinin daha kolay geçebileceğine inandığını kaydetti. Sağlık haberciliğinin gelişim sürecine ilişkin bilgiler de paylaşan Güneş, medyada yaşanan sorunlar ve gazetecilerin haberlerle ilgili yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
‘DOKTOR GOOGLE’ FENOMENİ VAR:
‘Medyada Sağlık’ oturumunun konuşmacılarından Reklamcı A. Selim Tuncer de ‘Medyada Yer Alan Sağlık Haberlerinin Güvenilirliği ve İletişim Temelli Bir Çözüm Önerisi’ konusuna ilişkin sunum gerçekleştirdi. Medyatik kişiler, kritik hastalıklar, tııbbi anomaliler gibi konuların haber konuları olduğunu kaydeden Tuncer, sansasyonel ve yanıltıcı haberlere ilişkin bilgiler de paylaştı. Tuncer, konvansiyonel medyada yer alan sağlık haberlerinde uzman görüşüne başvurma oranının 1/4’ü geçmediğinin altını çizerek, ‘Günümüzde doktor Google fenomeni var. Bu büyük bir tehlike.’ diye konuştu.
SOSYAL MEDYADA SAĞLIK:
Ankara Reklamcılar Derneği Başkanı Bora Hızal da sunum yaptığı ‘Medyada Sağlık’ oturumunda ‘Sosyal Medyada Sağlık’ temasına ilişkin konuştu. Sağlığa ilişkin içerik üreticilerinin mevcut mevzuatlarla ilgili sıkıntı yaşadıklarını belirtten Hızal, verimlliği nerede yakalayabileceklerine ilişkin kendilerince çıkış yolunu yine bir mevzuatta bulduklaırnı kaydetti. Temel satış vaadinin en net olduğu sektörün sağlık sektörü olduğunu kaydeden Hızal, sağlık ve iletişimin en temel metaforunun dönüşüm olduğunu belirterek, ‘Hastalıktan sağlığa dönüşüm, başarılı bir ameliyat sonrası endişenin mutluluğa dönüşmesi, siberkondriadan farkındalığa dönüşüm ve hastadan müşteriye dönüşümü, ‘dönüşüm’e ilişkin önemli örnekler olarak sundu.
YENİLİKÇİ BİR STRATEJİ ŞART:
Ana oturumlar sürerken tematik oturumlarda da ‘Tedarik Zinciri Yönetiminde Yeni Trendler ve Dijitalleşme’ konu başlığı tartışıldı. OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayhan Arslan moderatörlüğünde gerçekleşen tematik oturumda ilk konuşmacı olarak Medipol Sağlık Grubu Satınalma Direktörü İsmail Hızlı kürsüye çıktı. Hızlı, OHSAD Kurultayında tüm oturumlarında gelirler konuşulurken satın almacilar olarak kendilerinin giderleri azaltmayı konuştuklarını belirterek, ‘ Satın alma yöneticilerinin yenilikci bir strateji geliştirmeleri gerekir. Artık deger bazlı satın alma yönetimi yapıyoruz. Maliyete odaklandığımız kadar ürünün hastane içerisinde düzgün yönetimine odaklanmamız lazım. Üretici firmaların da bizlere kulak vermesi gerekir. Maliyeti yükselten kalite değil, kalitesizliğin kendisidir. Bizim uçtan uca satın alma anlayışını çalıştığımız hastanelerde kurmamız gerekli. Sadece güven odaklı iş yürütmek doğru değil.’ diye konuştu.
SAĞLIK SEKTÖRÜ DİJİTALLEŞMEYE YENİ BAŞLADI:
Hızlı’nın ardından kürsüye MLP Care Sağlık Grubu Satın Alma Direktörü Dr. Mustafa Işık çıktı. Işık, sektörlerin dijitalleşme yarışının devam ettiğini belirterek, sağlık zinciri ve tedarik zincirinin dijitalleşmeye yeni başladığını kaydetti. Işık, bu sürecin özellikle pandemiden sonra hızlandığını belirterek, ‘Artık tüm sektörlern kullandığı veri analizi bizim de en öncelikli işimiz. Nesnelerin internetini konuşuyoruz. Her yerden, herkesle, her zaman, her nesne ile bağlantı… Nesnelerin internetini en yoğun kullanan sektör sağlık sektörü. Hastanede tüm ekipmanların birbiri ile entegre ve birbirini okuyor olması önemli.’ diye konuştu.
RİSK YÖNETİMİ ÖNEMLİ:
Çapa Medikal CEO’su Doğan Tatari de yaptığı konuşmada, tedarik zinciri yönetiminin en önemli unsurunun hasta ameliyata girdiğinde ya da yoğun bakıma geldiğinde kullanılacak malzemenin var olmasını sağlamak olduğunu belirtti. Satın almacıların hangi malzemenin ne işe yaradığını ve ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bilmesinin önemli olduğunun da altını çizen Tatari, ‘Satın almada kategori yönetimi, faturamala yetkinliği, risk yönetimi, harcamaların konsolidasyonu önem arz ediyor.’ dedi.
SAĞLIK TURİZMİ KONUŞULDU:
Sağlık Turizmi ile İlgili Kamu Politikaları, Sonuçları ve Geleceği konulu tematik oturumun moderatörlüğünü OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cengiz Gül yaparken, oturum konuşmacılarından Memorial Sağlık Grubu Pazarlama Direktörü Kerem Topuz, ‘Sağlık turizmine esas lisans ve dünyada örnekleri görüldüğü gibi, serbest bölge gibi uygulamalar sektörün önünü açacaktır. Bize yeni pazarlar ve yeni kanallar oluşturmak için destek gerekiyor.’ derken, USHAŞ Genel Müdürü Murat Mercan, ‘Biz ortak aklı önemsiyoruz, kamu özel istişaresi ile adım atmak istiyoruz.’ dedi. Konuşmacılardan Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu, sağlık turizminde en kritik şeylerden birinin pazarlama olduğunu belirterek, ‘Doğru ülkeye doğru hizmeti vermek önemli. Akreditasyon vazgeçilmez, bunların hepsi için de lobi faaliyeti lazım.’ dedi.
DEVLET TEŞVİKLERİ MASAYA YATIRILDI:
Ana oturumların yanısıra tematik oturumlar kapsamında “Devlet Teşviklerinde Yeni Değişiklikler ve HİB Uygulaması” tematik oturumu da gerçekleşti. OHSAD Yönetim Kurulu Danışmanı Hüseyin Çelik moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda ilk sözü Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Alperen Kaçar aldı. Kaçar’ın ardından HİB Genel Sekreteri Fatih Özer sunumunu gerçekleştirdi.
WORKSHOP VE EĞİTİM DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ:
WORKSHOP çalışmaları kapsamında Pusula firması tarafından Özel Hastanelerde Dijital Dönüşüm Başarı Hikayeleri workshop çalışması gerçekleştirildi. Çalışmaya, Memorial Sağlık Grubu Bilgi Sistemleri Uygulama Yönetim Şefi Ceyhun Balcıoğlu, Medipol Sağlık Grubu Bilgi Teknolojileri Operasyon Müdürü Osman Örengül ve Medicalpark Sağlık Grubu İş Analizi ve Performans Yönetimi Direktör Yardımcısı Esra Alkurt katıldı.
DEVLET TEŞVİKLERİ TURQUALITY VERİMLİLİK EĞİTİMİ YAPILDI
Kurultay kapsamında bugün ayrıca Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürü Emre Öztelli ve Genel Müdür Yardımcısı Alperen Kaçar’ın katılımıyla ve Acıbadem Sağlık Grubu Devlet Teşvikleri Direktör Yardımcısı İdris Sarıaydın’ın eğitimci olarak yer aldığı Özel Sağlık Kuruluşlarında Devlet Teşvikleri TURQUALİTY ve Verimlilik eğitimi düzenlendi.